Günümüz iktidarlarında yani devlete hakim olan anlayış ve düşünce de en önemli mesele anayasanın o ülkenin halkına sunduğu anayasal korumalardır. . Yalan ve yalancılar rağbet görür. Hakikat arka plana atılır. İfade hürriyetinin olmadığı yerde yalancı ve iki yüzlü, dalkavuk fertler türer. Bunlar toplum tarafından kabullenip içselleştirildikçe (özümsendikçe) anayasal değerler hâline gelirler. Namuslu ve dürüst insanlara aptal muamelesi yapılır, bu kadar dürüstlükte fazla denilir. Bir ülkede anayasal korumalar ve değerlere siyasi iktidarlar (hükümetler) hatta o ülkenin elitistleri ne kadar saygı duyar ve gereğini yaparsa o ülke de o kadar adalet vardır desek abartmış olmayız. İnsan ömrü gibi siyasi iktidarlar da iniş çıkış yaşarlar, ama asıl önemli olan siyasi iktidarların iyi niyetle yola çıkıp toplumun tüm farklı kesimlerine hürriyet vadinde bulunup iktidar olduğunda bunu gerçekleştirmesidir.
Bunlar toplum tarafından kabullenip içselleştirildikçe (özümsendikçe) anayasal değerler hâline gelirler. . Yalan ve yalancılar rağbet görür. İnsan ömrü gibi siyasi iktidarlar da iniş çıkış yaşarlar, ama asıl önemli olan siyasi iktidarların iyi niyetle yola çıkıp toplumun tüm farklı kesimlerine hürriyet vadinde bulunup iktidar olduğunda bunu gerçekleştirmesidir. Günümüz iktidarlarında yani devlete hakim olan anlayış ve düşünce de en önemli mesele anayasanın o ülkenin halkına sunduğu anayasal korumalardır. Namuslu ve dürüst insanlara aptal muamelesi yapılır, bu kadar dürüstlükte fazla denilir. İfade hürriyetinin olmadığı yerde yalancı ve iki yüzlü, dalkavuk fertler türer. Bir ülkede anayasal korumalar ve değerlere siyasi iktidarlar (hükümetler) hatta o ülkenin elitistleri ne kadar saygı duyar ve gereğini yaparsa o ülke de o kadar adalet vardır desek abartmış olmayız. Hakikat arka plana atılır.