Sevemedim Merkez

Robotik bir şekilde sabah uyanıp, kendi dışımızda gelişen bir dünyaya ayak uydurma çabası ile bir şeyler yaşayıp tekrar aynı yatağa girip ertesi güne mental olarak hazırlanmaya çalışıyoruz. Fakat yazımın konusu bir “Modern Zamanlar” eleştirisi değil. Diyalogların gücüne çok inanıyorum. Artık günümüzde iç sesimizle dahi bir diyalog halinde değiliz çünkü konuşmak ve konuşarak bir şeyleri ifade etmek için de kültürel bir alt yapının gerektiğinin farkındayız. Bu alt yapı da malesef birçoğumuzda artık yok denecek kadar az. Platon’un meşhur diyalogları bilindiği üzere kendi fikirlerini içermeden, okuyucusunu düşünmeye, mantık yürütmeye iten bir teknik olarak felsefe dünyasına boyut atlattı. O günden beridir bana kalırsa diyalog dediğimiz şey aslında ikili konuşmanın çok ötesinde beyin kasının en iyi idman şekli olarak süregelmiştir. Milattan önce 469’da Atina’da doğan Sokrates’in* dünyaya bırakmış olduğu en büyük eser belki de Platon’du. . Zaten bence “Şarlo”nun zirve eserinden sonra kimse de böyle bir eleştiri yapmaya kalkmamalı.

• Samsunspor'a Şampiyonlar Ligi'nden transfer
• Esenler Erokspor, Eyüpspor'dan Mustafa Pektemek'i
• Katar, Asya Kupası'nda üst
• Beşiktaş İkinci Başkanı Hüseyin
• Beşiktaş Ayos, Polonyalı milli
• Galatasaray - Rams Başakşehir: 2-0
• Canlı yayında açıkladı! Barış Alper
• Trabzonspor, Junior Eric
• Şanlıurfaspor gaza bastı!
• Giresunspor'un transfer yasağını

Sevemedim Merkez

Zaten bence “Şarlo”nun zirve eserinden sonra kimse de böyle bir eleştiri yapmaya kalkmamalı. Platon’un meşhur diyalogları bilindiği üzere kendi fikirlerini içermeden, okuyucusunu düşünmeye, mantık yürütmeye iten bir teknik olarak felsefe dünyasına boyut atlattı. Milattan önce 469’da Atina’da doğan Sokrates’in* dünyaya bırakmış olduğu en büyük eser belki de Platon’du. Fakat yazımın konusu bir “Modern Zamanlar” eleştirisi değil. Diyalogların gücüne çok inanıyorum. Robotik bir şekilde sabah uyanıp, kendi dışımızda gelişen bir dünyaya ayak uydurma çabası ile bir şeyler yaşayıp tekrar aynı yatağa girip ertesi güne mental olarak hazırlanmaya çalışıyoruz. Artık günümüzde iç sesimizle dahi bir diyalog halinde değiliz çünkü konuşmak ve konuşarak bir şeyleri ifade etmek için de kültürel bir alt yapının gerektiğinin farkındayız. . Bu alt yapı da malesef birçoğumuzda artık yok denecek kadar az. O günden beridir bana kalırsa diyalog dediğimiz şey aslında ikili konuşmanın çok ötesinde beyin kasının en iyi idman şekli olarak süregelmiştir.